Cumhuriyet Dönemi Şiirleri
Hilkatten bugüne her ne çektiyse Zekâsı kıtlardan çekti insanlık. Hazar zamanıysa, sefer vaktiyse ‘Gel’lerden, ‘git’lerden çekti insanlık.Putçular put dikip dünyalar vurdu…
Kaç yüreğin vardı ki katlandın baba Bu acılara Kaç elinle savaş verdin yokluğa Kaç ayakla tırmandın bu yokuşları Kaç kanatla göğüs…
Örneğin bir tohum yeşerdi ansızın Büyüdü erkin ortamlarda bir fidan Sonra bir rüzgar esti, amanın Silindi tomurcuk yaşamdanÖlümsüz ne var kahrolası…
Yaşar elbet her canlı, yaşanan yerler farklı Zirvelerde kartallar, çukurda pislik yaşar… Her şey demek değildir sınırlı insan aklı Nerede Nemrutluk…
Kentin saat beş kalabalığında Kırsal yalnızlığımı yaşıyorum Hiç bozguna uğramamış gibi Devinimli gel-gitlere karşı Nasıl duruyo………………..
Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
Sözüm el gün için değil Sevenlere bir söz yeter…
Tanzimat Dönemi
Seneler var ki yazmadım bir şey Bende yok sanma ra’d-ü berk-u sema Hayli demdir hamuş…
Yedi Meşaleciler
Tümünü GörBir yaz günü odamda kaparken bavulumu Çekecek koltuğumun parmakları kolumu Her zamanki sesiyle bana “Otur” diyecekBütün kış geceleri duyduğum laflarıyla…
Toplumcu Gerçekçi Şiirler
Yeniciler
yazı orda geçirdik kışa gerek kalmadı safça acemice şarkılar söylendi oyunlar oynandı sözde sevinç haline…
Nara benzerdin bir zamanlar, çoktun! N’oldu Sana! Kırk atlı çıkardın dağa, yüz atlı İnerdin dağdan.…
Asmış, körpe ve kolay, birdenbire, Çocukluğun bir karış duvarından, Tomurcuklu bir badem dalı sanki
Atı’lar deltalara gömülen atı’lar, Saçı’lar fiyortları öpen saçı’lar, Kutu’lar, Haliçlerden sus………………..
Her gün böyle gelip dünyadaki yerini alıyor. ‘Zor olan, diyor, şiirin hayatını yaşamaktır. Yazmak sonra…
Sofalar seninle serin Odalar seninle ferah Günüm neş’eyle uzun Y………………..
Fecr-i Ati Edebiyatı
Yıldızlı semâlardaki haşmet ne güzel şey Mehtâba dalıp yâr ile sohbet ne güzel şeyDünyamızın üstünde…